Çin’i Keşfetmek: Pekin ve Şanghay
Efnan Atmaca – Çin’i düşününce Pinhani’nin “Dünyadan Uzak” adlı şarkısı gelirdi aklıma hep. ‘80’lerde izlediğimiz “Marco Polo” dizisiyle keşfetmiştik belki de pek çoğumuz bu uzak sandığımız ülkeyi. Oysaki yıllar geçti, dünya değişti ve Çin gücü batıdan alıp tekrar doğuya geçirdi. “Işık doğudan yükselir” sözünü bir kez daha insanlığa hatırlattı. Uzakları yakın etti. Çin artık kendini kendi tanıtmak istiyor. Bu nedenle de kapıları herkese açık. Geleneksel ile moderni sentezlediği kendine özgü yeni modeliyle misafirlerini şaşırtırken hayran bırakmayı da başarıyor.
Elbette Çin’e gidince ilk duraklar Pekin’deki Çin Seddi ile Yasak Şehir oluyor. Çin Seddi, dünyadan koparıp alıyor ziyaretçilerini hani sanki Kaf Dağı’nın ardına taşıyor. Heybetiyle göz doldururken tarihiyle ve yapılış sebebiyle masalsı olduğu kadar sert bir yolculuğa çıkarıyor. Moğol ve Türk boylarının saldırısına karşı savunmak için yapılan Çin Seddi, 21 bin 196 kilometre uzunluğunda. Tam tur dört saat sürüyor. Nefesimiz yetmediği için kısa bir tur yapıyoruz ama onda bile başardın madalyası veriyorlar.
9 rakamının uğuru
Yasak Şehir, Çin’i yöneten hanedanların 500 yıl boyunca ikamet ettiği yer. Başlangıçta imparator ve ailesi halk ile iç içe yaşarken ilerleyen zamanlarda bu ilişki bozuluyor. Anlaşmazlıklar çıkmaya başlayınca kapılar kapanıyor, halkın şehre girmesi 1600’lü yıllarda tamamen yasaklanıyor ve böylece Yasak Şehir adını alıyor. İçerisinde 980 ayrı yapı ve 9 bin 999 oda barındırıyor. 9 sayısı Çin’de çok önemli çünkü ‘ebediyet, uzun ömür ve ölümsüzlük’ kelimesiyle aynı şekilde söylenen ‘ciu’ şeklinde telaffuz ediliyor ve en büyük rakam olduğu için yüce sayılıyor. Yasak Şehir’deki süslemelerde de hep 9 karşımıza çıkıyor. Günümüzde de bu inanç sürüyor, özellikle Şanghay’da en pahalı plakalar içinde 9 rakamı geçenler. Yasak Şehir, dünyanın en büyük saray komplekslerinden biri, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor ve çok iyi korunuyor. Bu sebeple bizde hayal kırıklığı yaratsa da yapıların içine giriş izni yok.
Gülümseyin!
Yasak Şehir’i geleneksel kıyafetlerle ziyaret eden pek çok insana rastlıyorsunuz. Bir kısmı fenomen olduğu ya da olmak istediği için video çekse de bir kısmı da geleneklerine sahip çıkma peşinde. Biz onlarla fotoğraf çektirmek isterken onlara da biz farklı geliyoruz ve hep birlikte objektife gülümsüyoruz. Yasak Şehir’in karşısında yer alan Tiananmen Meydanı da görülmesi gereken yerlerden. Tarihi yapıların yanında modern alışveriş merkezleri, her köşede rastlayacağınız Batı menşeli alışveriş ve yeme-içme markaları tezat oluştursa da tüm bunlar Çin’in yaratmak istediği kendine özgü yeni modelin parçası. Çin, kapitalizmin getirilerine uygun oynarken kuralları kendileri koyuyor, dünyaya meydan okuyup ‘başka bir düzen mümkün’ mesajını veriyor. Şanghay’daki müzede yer alan “Çin, dünyanın ikinci büyük ekonomisi” sözü de hedeflerini özetliyor.
Rengârenk Şanghay
Pekin’den Şanghay’a mesafe bin 200 kilometre, yaklaşık İstanbul ile Erzurum kadar. Yüksek hızlı trenle bu mesafeyi 4 saat 30 dakikada gittik. Hem de hızı hiç hissetmeden. Şanghay, Pekin’den çok farklı. Rengârenk bir şehir. Batılı metropollere meydan okuyan son derece modern, düşünülmüş, planlanmış her noktasında farklı bir sürpriz barındıran bir liman kenti. Şehrin dört bir yanını devasa binalar sararken planlamada geleneksel noktalar onların tam karşısına yerleştirilmiş ve modern ile geleneksel uyumu ile tezatı estetik bir tarzda verilmiş. Doğu’nun İncisi olarak adlandırılan TV kulesine çıkıp şehre baktığınızda zaten bu büyüye teslim oluyorsunuz. Hele metrelerce yüksekten, şeffaf kattan bakarak yürürken… Chinatown ki, Japon saldırılarında yerle bir olduktan sonra aslına uygun olarak tekrar inşa edilmiş, Şanghay’ın geçmişini yansıtırken dünyanın en büyük alışveriş caddelerinden kabul edilen mekânda bazıları sanki sizi elinden tutup içeri alacakmış gibi olan elektronik giydirmelerden geçerken dünyanın geleceğine şahit oluyorsunuz. Şehrin Fransız bölgesindeki Komünist Parti’nin kurulduğu bina en çok fotoğraf çekilen yerlerden biri. O bölgede yine Batılı markaların mağazaları yer alıyor. Ve siz Christian Dior rujunuzu alıp az ilerideki Çin’in komünizm yolculuğunun anlatıldığı görkemli müzeyi gezebiliyorsunuz.